Tuesday, May 8, 2007

Pasaportta Otururken...

Dun sabah pasaportta denizin kenarinda oturmus cay icerken, sicaktan degil de nemden terledim, bunaldim. Buralarda nemden terledigin an bahar bitmis yaz gelmis demektir, ustelik bu kadar erken. Ustelik kis hic yasanmamis, kazaklar bavullarda hunclarda naftalinli kalmisken, semsiyem dolapta yagmur icin umutlu beklerken. Hadi be ordan !!! Buluttan nem kapan, neme bile bir kulp takan ikiyuzlu insan. Bunalmanin nedeni nem mi ki hissettigini sandigin sicak gercek olsun. Gercegi soyleyeyim istersen; bu sehrin guzelligi de heyecani da yazin ortaya cikar, tipki diger deniz sehirlerinde oldugu gibi. Tabi ya, deniz... Kucucuk cocukken dalip da vucudumun her yeri suyla kaplandiginda hissettigim korku yillar icinde heyecana donustu, sonra da zevke. Beraber vakit gecirdikce merakim artti, ama suyun altinda gordugum hersey bulanik. Bir gozlukle bakmaya basladim daha sonra, haliyle uzaktan bakmak da yetmedi bir noktada. Dokunmak, hissetmek istedim. Once ayagimin eristigi, sonra da ilerilere gidip boyumdan buyuk yerlere dalmaya basladim. Dort metrede kulagim cinlamaya, deniz bagirmaya basladi; "Benimle ugrasma kucuk, benim sonum yok". Hep daha ilerilerde, bes metrede alti metrede bir midye kabugu, ilginc bir tas, unutulmus bir sise, ya da hayvan mi bitki mi oldugu belli olmayan aptal bir deniz hiyari (adini tamamiyla hakeden mahlukat) olurdu, degersiz seylerdir, ama denizdendir, bu nedenle ozeldir. Kulagimin acisindan dalamazdim buralara, basimda bir bela. Cozum nedir, acip tekrar okurdum biyoloji kitabimi, kulagin ic-dis basinc farkini ayarlamam gerekiyordu. Aptal bir fikirle bir sure agzim acik dalmayi denedim, ostaki borusu agiza acilip basinc dengesi saglamaya yariyordu neticede. Fakat bu teori, uygulamada basarisiz oldu, bi kamyon su yuttuktan sonra vazgectim. Daha sonra komsu balikcinin biri dedi ki: "Kulagin acimaya baslarsa burnunu kapatip nefes vermeye calis, aci gececektir, ha bu arada en dipte daha fazla kalmak istersen butun nefesini ver, bu seni demir gibi oturtur dibe, tabi nefesine guveniyorsan bunu yap cunku bir de cikisi var..." Ve tipki soyledigi gibi oldu, ama deniz tekrar bagirmaya basladi "Benimle ugrasma kucuk, sonum yok benim".

Herseyin sonu vardir, matematik haric...